basitçe: yoga ne işe yarar?

“Yoga does not remove us from the reality or responsibilities of everyday life but rather places our feet firmly and resolutely in the practical ground of experience. We don’t transcend our lives; we return to the life we left behind in the hopes of something better.”

DONNA FARHI, Bringing Yoga to Life

(“Yoga bizi günlük hayatın gerçekliğinden ve sorumluluklarından ayırmak yerine ayaklarımızı sağlam ve kararlı bir şekilde deneyimin pratik zeminine basmamızı sağlar. Yaşamımızın ötesine geçmeyiz; geride bıraktığımız yaşama daha iyisinin umuduyla döneriz.”)

İtiraf ediyorum: Yogaya gerçek hayattan kaçmak için başlamıştım.

Kafamın içindeki seslerden ve dışarıdaki kaostan azade bir beş dakika bulsam yetiyordu bana. Savasana’da otuz saniye gevşesem büyük şükürdü. Kimsenin kimseye bakmadığı, daha da önemlisi benim kimseye bakıp yargı yargı ardına dizmediğim bir alanda bulunmak şifaydı. Asanaymış pranayamaymış hiiiiiiç umrumda değildi. Zaten gösterilen şekillere pek giremiyor, o derin nefesleri verip alamıyordum. Tek amacım, motivasyonum, hedefim: Dinlenmekti. Dinlenebilmek. Kalbimi sıkan mengene azıcık gevşese yeterdi.

Bu gün pek çok insanın yogaya benzer amaçlarla geldiğini biliyorum, ve bunu doğal buluyorum. Hatta çok güzel ve sağlıklı. Ne güzel, insanların kafa dinginliği, bedensel gevşeme araması, buna ihtiyacı olduğunun farkına varması. Bu yüzden pek bilgi vermiyorum derslerimde, gerekenden fazla söz söylememek için çaba harcıyorum. Biliyorum ki ihtiyacımız olan kalbimizin şarkısını duymak; onu duymak için yoga yapıyoruz ve nefes alıp veriyoruz hepimiz. Başkasının sesi parazit olur. Derdimiz kendimizdir, şifamız kendimiz.

Yukarıda alıntı yaptığım Donna Farhi özetle demiş ki, yoga gerçek hayattan kaçmamızı değil umutla dolu olarak gerçek hayatın ortasına dönmemizi sağlar. Gündelik yaşamdan kaçarak geliriz yoga (veya nefes) dersine, gündelik yaşama döneceğiz diye üzülür, dersin sonunda matta yatakalmak isteriz. Sakin ve neşeli görünen hocalarımızı ilahlaştırır, hayatlarında hiçbir problem olmadığını varsayarız. O eğitimleri alsak, dersler versek, ayağımızı kulağımıza koysak bizim de hiçbir derdimiz olmayacak sanırız. Hatta bazılarımız büyük umutlarla, çalıştığı işten ayrılıp yogacı olarak geçinme umuduyla belki de, eğitimler alır. Sonra gerçek hayatla karşılaşırız: Yoga hocamız sinirlidir, hüngür hüngür ağlar (neeee ayağını kulağına koyan biri nasıl ağlaaaarrrr???). Dingin bir neşeyle gittiğimiz iş yerinde tartışma çıkar. Yoga eğitimi almaya başlarız ama eğitimde alt üst olan psikolojimiz nedeniyle hayal kırıklığına uğrarız… Üstelik para da kazandırmıyormuş bu yoga!!! Hani her şey bir yoga sonrası gibi tatlı ve sakin olacaktı???

Yapmamız gereken, tüm hocalarımın söylediği gibi, ayaklarımızı yere sağlamca yere basmakta, kendi gerçekliğimizden ve gündelik yaşamdan kaçamayacağımızı kabul etmek – ve tekrar tekrar kabul etmek. Yogayı da, nefesi de bunun için yapıyoruz aslında: Gerçek dünya karşısında sakin kafa kalabilmek için. Gerçek dünya tüm telaşı, çirkinliği, kontrolsüzlüğüyle hüküm sürerken, yere basan ayaklarımızın üzerinde yükselip gözlemci olmayı öğrenebilmek için. O sevimsiz işte çalışmaya devam ederken dünyamızı değiştirebileceğimizi farkederiz. Talepkar ailemize yepyeni bir toleransla yaklaşırız. Hata yaptığımızda kendimizi eskisi kadar kötü hissetmeyiz. Yaşamımıza umut doğar.

Yogaya yıllar önce gerçek hayattan kaçmak için başlamıştım. Hayattan kaçan kendinden kaçarmış, yoga yapa yapa öğrendim. Tam bir yıl önce, nefes eğitimine başladığımda, önce ayaklarım yere bastı, sonra burnumun dibindekiyle ilk defa tam anlamıyla tanıştım: Kendimle. Bu kendimle kaçıncı tanışmam oldu bilmiyorum, sayamadım. Habire tanışıyoruz. Kendim dediğim soğanmış meğerse, bir incirin içindeki binlerce incir ağacı çekirdeğiymiş, o ağaçların meyvesiymiş. Bir değil bin ben varmış benden içeri, bunu söylememiştin Yunus Emre!

Buraya kadar okuyup da neler saçmaladığımı merak ediyorsanız, gelin tanışalım.

Zaten tanışıyorsak, sevgilerimle!

https://www.facebook.com/276107432886811/posts/685266498637567?substory_index=0&sfns=mo

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir