İNSAN NASIL ÖĞRENİR, YAŞAM NASIL DEĞİŞİR – 2 #icedonugungunlugu

 

(İlk kısım bir önceki gönderide)

Bir insan değiştiğinde, ona yakın olan herkes değişir. Yalnızca zihinde değil, bedende ve ruhta da oluşan, kalıcı değişimlerden bahsediyorum: Beyinde elektriksel akış olduğunu biliyorsunuzdur, peki kalbin elektromanyetik alanının beyninkinden kat kat büyük olduğunu biliyor muydunuz? “Titreşim” ya da “aura” denen şey işte bu elektromanyetik alan, ve doğası gereği herkesin alanı birbirini etkiliyor. Bir insanın titreşimi değiştiğinde, yakınında bulunan herkesin titreşimi değişir. Kalbin aurası çok büyüktür ve yeterince güçlü bir aura pek çok insanı etki altına alabilir (bakınız karizmatik liderler, gurular, vb).

Hedefimiz insanların titreşimini iyi yönde değiştirmektir. Hedefimiz toplumun dönüşümünü en küçük parçadan – bireyden – başlayarak hızlandırmaktır.

Çocuklarımız için istediğimiz daha iyi gelecek var ya? Politikalarla, seçimlerle, hatta okullarda verilen formal eğitimle DEĞİL – Ancak ve ancak bireyin bilinçlenmesiyle, o “gönül gözü”nün açılmasıyla, İÇGÖRÜnün artmasıyla olabilir. Eğitim şart! klişesi bu yüzden boştur, yararsızdır. İnsanlara herhangi bir şeyin eğitimi değil, içgörünün hediyeleri lazımdır. İçgörüsü olan, kendinin farkında olan bir insan – çektiği acıları hissedebilen, tanımlayabilen, çıkarım yapabilen bir insan – kötülük yapamaz.

Birey – “Bir”ey olduğunu ama BİR değil BİN olduğunu bilen, BİN OLMADAN BİR OLAMAYACAĞINI, tek başına varolmadığını bilen içgörü sahibi insanın ne kişisel, ne toplumsal, ne çevresel ölçekte kötülük yapması mümkün değildir. Eğer new age’cilerin pek sevdiği gibi bir ışık çağı geliyorsa, gelecekse, böyle gelecektir. Bilinçle. Farkederek: Herkes KENDİNİ farkedince. Kendini farketmekte zorlananlara diğerleri yardım edince, farkındalığı geliştirmesine destek olunca.

İnsanlık olarak daha fazla suya, havaya, besine, paraya, mala mülke, petrole, enerji kaynağına falan ihtiyacımız yok. İnsanlık olarak daha fazla İÇGÖRÜYE ihtiyacımız var!

Peki ne yapabiliriz?Onu da yazacağım. Takipte kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir